Çevrenizde noterlikte işlem yaptıran birileri varsa yüksek fiyatlardan şikâyet ettiğini duymuş olabilirsiniz. Pek çok şikâyet internet sayfası noterlerin uyguladığı yüksek fiyat tarifelerinden yakınan insanlarla dolu. Türkiye Noterler Birliği Başkanı Yunus Tutar da kendisine sıkça yöneltilen “Noter neden pahalı?” sorusunu yanıtladı. Tutar’ın açıklamasına göre noter ücretlerinin yaklaşık %85’i devlete vergi olarak ödeniyor. Yani yüz lira ödediğiniz bir işlemde aslında noterin kazancı yalnızca 15 lira.
Noterler Adalet Bakanlığı tarafından atanmalarına karşın devlet memuru sayılmazlar ve devletten maaş almazlar. Bu sebeple kazanacakları para yapılan işlemlerden alacakları ücrete bağlıdır. Şikâyet sitelerinde çoğu insan “yalnızca mühür basmak” için fahiş ücretler talep edildiğinden yakınıyor. Noter huzurunda imzalanan ve noter tarafından mühürlenen belgeler adli delil sayıldığından noterin işi “yalnızca mühür basmak” kadar basit değildir. Noter, anlaşmanızın içeriğiyle ilgilenmese de geçerliliğini ve sürekliliğini garanti altına almış olur. Yani sizin hak ve hürriyetinizi korumakla görevli bir iş koludur.
Noterlere yaptığınız ödemenin büyük kısmı vergi olarak ödendiğinden aslında bu ücretten noterin aldığı pay göründüğü kadar büyük değildir. Noterlere vergiden sonra kalan miktar az olsa da noterlikte işlem yaptıran kişinin ödediği toplam tutar çok olduğu zaman şikayetlerin doğması normal. Öte yandan noterler olmasaydı ortaya çıkacak muhtemel davaların takipleri için tutulacak avukatların ücreti çok daha pahalı olabilirdi. Buna ek olarak mahkeme boyunca zaman kaybı da doğabilirdi. Yani aslında notere para ödeyerek gelecekte yaşanabilecek zaman ve para kaybının önüne geçmiş oluyoruz. Hal böyleyken notere ödenen para pahalı olarak mı nitelendirilmeli yoksa yatırım olarak mı nitelendirilmeli bu tartışmaya açık bir konu.